Kadın İsterse
Kadın deyince aklımıza neler gelir? Kadın doğurmak gibi muhteşem ve mucizevi bir olay gerçekleştirebilmektir. Dünyaya gelecek yeni bir bireyi bedeninin içinde büyütmek, onu taşıyabilmek, koruyabilmek, kocaman bir dünyaya hazırlayabilmektedir.
Kadın günümüze kadar hep daha güçsüz olan olarak bilinerek gelmiştir. Peki güçsüz olmak tanımı nedir? Güçsüz olmak dünyanın bütün acımasızlıklarından kendini koruyabilmek için sarf ettiğimiz çaba, yaşayabilmek için verdiğimiz ekstra mücadele midir?
Duygusallık başlıca kadının hem gücü hem de savaş verdiği bir alandır. Duygularımızı yönetebilmek bizim bir noktada iç mücadelemiz olmaktadır. Ayakta güçlü kalabilmek için hem zaten çok fazla var olan duygusal tarafımızı yönetebilmeyi hem de mantık tarafımızdan görebilmeyi dengelememiz gerekmektedir. Çocukluktan itibaren alanları kısıtlanarak büyüyen kız çocukları kendi varlığını bulmakta, varlığının ne kadar değerli olduğunu kendine inandırmakta büyüdükçe zorluklar çekmektedir. Ona örnek olması gereken rol modelleri ona bedeninin ve kadın olmanın ne kadar değerli olduğunu göstermemişler.
Bu şekilde büyüyen kadınlarımız toplumda da kendine yer edinmekte güçlük çekmektedir. Toplumda ne gibi rolleri olabileceğini bulamamaktadır. Onlara öğretilmiş olan ‘sen dur, sen konuşma, sen bilmezsin’ gibi dayatmalar kendilerinin bir rolleri olabileceği hakkını elinden almaktadır. Böyle bir hikayenin yaşandığı bir yerde büyüyor olmak bile kadının potansiyeline engel olmamalıdır. Kadın içindeki gücü keşfedip, yapabileceklerine olan farkındalığa ulaştıktan sonra hiçbir konu imkansız değildir.
Kadın dokunduğu yeri güzelleştiren bir varlıktır. Sevgiyle, şefkatle, inançla yaptığı her işte harikalar yaratabilen bir bireydir. İstediğinde iki avuç toprağı sabırla besleye besleye çiçekler açtırır, isteğinde mükemmel çabası ile soğuk beton duvarları sıcacık bir yuvaya dönüştürür, isterse kocaman bir şirketi yönetir, isterse kendine bambaşka dünyalar yaratabilir. Bir de maddi özgürlüğünü eline aldığında başka bir şeye ihtiyacı yoktur kadının. Bağımsızlığını ilan etmiştir. Kendi gücünü ortaya çıkarmış ve kanıtlamıştır. Kimseye hesap vermek zorunda değildir. Emeği ile kazandığının gururunu özgürce yaşayabilir.
Kadın olarak yapabileceklerimizin farkında olmalı, birey olarak toplumda var olduğumuzu öncelikle kendimize inandırmalı sonra herkese bunu göstermeliyiz. Kadın yeter ki istesin. O istek önündeki engel olacak duvarları tek tek toz eder.